Hakkımızda

Yavuz Selim Vakfı

1979 yılında, mânevî zenginliğe sahip bir neslin yetişmesinde maddî imkânların seferber edilmesi ihtiyacına binâen Muhterem Ahmet Yaşar Hocaefendinin rehberliğinde “Maddenin Mânâya Hizmeti” prensibiyle Trabzon’da kurulmuştur.

2008 yılında İstanbul Şubesini açarak hizmet ağını genişleten vakfımız, milletimizin başarı ile uyguladığı ve sonuç aldığı çalışma biçimlerini yeniden ihya etmek ve bu şekilde geçmişle gelecek arasında bir köprü oluşturmak istemektedir. Çalışmalarımızın merkezinde de hedefinde de insan vardır. Kaliteli ve maddî-manevî ilimlerle donanımlı insan yetiştirme yolunda hizmeti gaye edinen vakfımız karşılaşacağı zorlukları göğüslemeyi en baştan kabul ederek yola çıkmıştır.

Vakfımız, bir ütopyanın peşine düşmüş değildir. Zira yetişmesi için hizmeti şeref kabul ettiğimiz bu örnek insan bir hayal değildir.

Vakfımızın kendisine hizmeti şeref kabul ettiği insan, kâinata insanlığı öğreten peygamberinin en yüce ahlâkını kendine misal almış, öğrettiklerinin yaşanabilirliğini hayatlarıyla ispat etmiş bir neslin varlığına şahit olmuş ve bunun tekrarlanabileceğine inanmış bir kimsedir. O insanın özlemiyle çalışmalarımıza yön veriyoruz.

İfade edilen gayeler ile yola çıkan ve sağlam adımlarla hedefine doğru ilerleyen Yavuz Selim Vakfı İlme yükseklik kazandırma yolunda heder olan hayatlar yerine ilimle ihya olan ve güzelleşen insanları ve dünyayı istemektedir.

Yavuz Selim Vakfı Ders Halkası

Ders Halkamız, İslami İlimler veya İlahiyat Fakültesi’nde okuyan erkek öğrencilere yönelik Yavuz Selim Vakfı bünyesinde yürütülen programın adıdır. İfade edilen fakültelerde okuyan bir öğrencinin, 5 yıl boyunca, muhtelif ilim dallarında en az ikişer eseri, bir hoca nezaretinde satır satır okuyabilecekleri ciddi bir eğitim programıdır.

***

İyi bir Müslüman olmakla, ilim sahibi olmak ve sahip olduğu bu ilme göre amel etmek arasında kuvvetli bir bağ bulunmaktadır. Bu bağın kopması nazarî ve amelî açıdan savunmasız bir hayata yol açacaktır. Topluma rehberlik yapma mevkiinde olan ilim adamları için bu durum asla kabul edilebilir değildir. Programımızda bu bağın kuvvetini muhafaza etmek en öncelikli hedeflerimiz arasındadır. O sebeple beraber yol alacağımız arkadaşlarımız için ciddi bir ilmî muhit ve müfredat; öğrenilenlerin tatbik edilebileceği, görülüp yaşanabileceği çevreleri temin etmek için çabalıyoruz.

Zira dinî eğitim alanında planlı bir müfredat tahsil etmemiş kimseler müslümanlıklarını çevrelerinden tevarüs ettiklerinin ötesine geçiremeyecek ve muhtemelen bununla yetineceklerdir. Aslında yeterli görünen böyle bir dinî hayatı çok az kimse tahkik etme ihtiyacı duyacaktır. Halbuki gündelik hayatta muhatap olacakları sorular ve kulaklarına gelecek bazı iddialar karşısında ilmî eserlerden bihaber olan kimselerin cevap bulabilmeli oldukça güç olacaktır.

Dinimizi bir bütün olarak, kaynaklarıyla tanımaya, anlamaya ve öğrenmeye  çalışacağımız Ders Halkamız bu güçlüklerin üstesinden gelme hususunda bizlere yol haritası olacaktır.

Gayret bizden tevfîk Allah’tan